
@senkendinibul
...
KISIM I
KISIM I
HİCÂZ
MAKÂMINDA
GELİR
HAZÂN...
HAZÂN...
İLÂHÎ BİR
HÜZÜN
KALIR
GERİYE
GERİYE
'YUVA'DAN...
TÂZE
MELTEMİNİ
ALMAYA
KALKIŞIR DA...
KALKIŞIR DA...
TENLERİN
BİTMEYEN
ÖPÜŞÜNDEN
ZAMAN...
...
...ÖZ...
Bir ilmeği daha ayırdı
yine ' ÖMÜR HALISI 'ndan...
Bir 'YAZ'ı daha eskitti yine
sapsarı 'EYLÜL VAKTİ' dir
ZAMAN!..
ZAMAN!..
Sürse de sefâsını ıtırlar ,
acıklı bir telaş içinde
kalan yıldız çiçekleri ,
akşam sefâlarıyla
kalan yıldız çiçekleri ,
akşam sefâlarıyla
diz dize duran ,
kokusunu saklamaya
yeltenen melissalar...
kokusunu saklamaya
yeltenen melissalar...
Sarmaş dolaştı ,
tatlı meltemiyle deniz kızları ,
dağların mor salkımlı
tatlı meltemiyle deniz kızları ,
dağların mor salkımlı
evlerinde rüzgârın...
Sâhile vuran dalgaların
kayalara çarpan
kayalara çarpan
mahsûn sesinde ,
uzakta bir inip bir kalkan,
yetim sandalların ,
şaşkın şavkı vurur
artık bakışlara...
uzakta bir inip bir kalkan,
yetim sandalların ,
şaşkın şavkı vurur
artık bakışlara...
Kadehe dökülen mey
misâli şu kızıl yapraklar ,
terkederken usulca ,
kocamış çınar dallarını ,
sebepli bir hüzün sarar şimdi,
şarkının hicâz makâmını...
misâli şu kızıl yapraklar ,
terkederken usulca ,
kocamış çınar dallarını ,
sebepli bir hüzün sarar şimdi,
şarkının hicâz makâmını...
Fısıldar dudaklar ,
eskimeyen tınıyı ,
şimdi eskiyen tenlere...
şimdi eskiyen tenlere...
Tatlı bir serinlikte ,
akşamlarını bekler yine akisler ,
hâtıralarsa, ömrün kalan
akşamlarını bekler yine akisler ,
hâtıralarsa, ömrün kalan
tâzeliğinde tedirgin...
Eskidi yine gün ,
sarının saltanatıyla
biriktirmiş yine
altın düşlerini mevsim...
Konfeti gibi inmede
altunî tozları zamanın,
önümüze biriktirmede ,
yaşlarını gün be gün
hatırnâz şemâlleriyle
bulutlar...
...
Eskidi yine gün ,
sarının saltanatıyla
biriktirmiş yine
altın düşlerini mevsim...
Konfeti gibi inmede
altunî tozları zamanın,
önümüze biriktirmede ,
yaşlarını gün be gün
hatırnâz şemâlleriyle
bulutlar...
...
---Kısım-I---
( Devam edecek...)