@senkendinibul ... Yaprağın terinin sarardığı vakitlerdi... * Dalgın bir sabahın serin akşamına kavuşan, buğulu düşler kadar kıvrak ve hazan kokan saçlarını savurmuştu mevsim... Kehribar rengi gözleriyle sonbahar, tılsımlı ve kesif bir rayihâyı salıyordu avucunun içinden... Tan vakti uyanan bir serçe kadar nârîn ve ürkek bir ceylan misâli sıçradı boşlukta hayâli... Perçeminden dökülen sevdasıyla oradan oraya... Savurdu şaşkın yeliyle, soluk dağların mor alacasındaki yalnız tepelere kendini... Boş bir kırlangıç yuvası kadar, hazin bir soluktu hasret, nefesin en derininde... Ve katar katar turnalar göçtü, giderken!.. Teker teker, usul usul, izlendiği noktalardan, geriye... Ve buğulu gözlerden inen yakıcı damlalar... Düştüler bir bir dudaklardan, o alev alev serzenişler... O amber kokulu , ipek saçlara , tel tel indiler , uzaklarda
Kayıtlar
Eylül, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
@senkendinibul #DEPREMİN NE ZAMAN OLACAĞI DEĞİL, ANCAK NE YAPILABİLECEĞİ BELLİ !!!! ___________________________________________ Bu nadîde coğrafyada geçmişte yaşadıklarımız, belleğimizdeki acıları hiç unutulmayacak kadar tâze tutmaya yetecek denli büyük ve sarsıcı olsa da, unutkanlığımıza tutulma vakitlerimiz, acılarımızı yaratmada ne yazıktır ki hep hünerli olmaya devam edegelmiştir... * * * Oysa ki; KADİM ANADOLU Coğrafyası'nın neredeyse tamamı her zaman büyük risk içeren ve çok tesirli deprem kuşaklarının etkisi altındayken ve bizi her ÂN tehdit etme gerçekliğini taşımayı ve sürdürmeyi başarırken, bizlerse bu HAKÎKÂTİ ne üzücüdür ki hâlâ göz gözardı etmeye devam ededuruyoruz... * * * Bu gerçeğin ışığında; DİKEY MİMARÎnin sert, tedirgin edici ve endişe vereci ortamından bir an önce vaz
@senkendinibul KISIM-V ... Ilgın ağacından sızan nemli ve buruk tenhâlık!.. Yavaş yavaş sarının kızıla yenildiği düşten arda kalanlar... Ulvî bir âşktan kalan , şefkâtin yardıma koştuğu teselli bulan , yorgun kımıltılar... Dalında, rahat durmayan bir serçenin, ordan oraya sıçrayan , bir inen , bir yükselen , telâşlı ve nârîn kanat çırpışları... Söğüt ağacının kendini bırakmış , bir o kadar zemine ve zamana ayak uyduran , boşvermiş edâsı arasında oynaşan , gölgenin ışıkla muâzzâm dansı... Her kımıltıda , ışığın ve karanlığın terkîbindeki sihre kapılan , hareketin ve durgunluğun câzibesindeki dengeye vurulan , iki minik kedinin , birbirleriyle kaynaşan anî uyumu... Sessizliğin; insanı kendine yapıştıran âdetâ kenetleyen huzûru... ... #Sürgün , solgun sargın sonbahar!... Mevsimlerden vedâ zamanıdır cıvıltıya... Yaprağın dargın yanağına son b
@senkendinibul --KISIM-IV-- ... ...Her Vakît... ...Her Ses... ...Her İz... ...Selâmdır Bize!.. ... Uzaktan bir köpeğin dost sesi böler zihnini... Koştururken bulursun , vicdânının ayak sesinde kendini... ... Tekrâr etmeyen ânların , garip tevâfûklarıyla süren tanıdık izler , izlendiğini bilmeden sarar bir uzaktan bir yakından ileri geri... Serbestçe akan ritüeliyle , HAYAT YOLU ; güzergâhını sâdece KENDİ OLMAK CESÂRETİ ni gösterebilmiş , sâdece KENDİSİ OL-ÂN tarafından farkedilir... ... ÂN BİLİNCİNE TESLÎM OLMAK!.. ... Sebepsizce kulak kesilmektir YAŞAMA!.. Keşfetmektir ; her görülenin , işitilenin , farkedilenin lezzetini... Kumsalda koşturan , biraz önce elindeki taşı , denize fırlatmaya yeltenirken , şimdi istemeden düşen çocuk; yarından habersizce , düne boş vermede işte , o çocuk kâlbiyle... 'Ömr-ü Cân-ı Ân' da , sâdece gözlemleyen ve terkip eden , Vâktin
@senkendinibul KISIM-III ... Yaprağın ruhundan bir damla gözyaşıdır EYLÜL!.. Bir çiğ tanesiyle sızar , sonbaharın hicrânı , derinlere... İlkbaharda cemreleriyle düşer ya âteş-i âşkın koru , bir bir suya , rüzgâra , toprağa... O vakit başlar ayrılık ; tıpkı ölmeye , doğduğunda başlamak gibi... Seherin tâze serinliğinde geçer kapılarından hayatın , sabâ makâmı , tan vakitleri... Akar , her bedenin iliklerinde ılık ılık... Bir damla çiğ tanesi; dolaşır dağları , ovaları , yaylaları , kırları , yaprakları , bulutları , nehirleri , gölleri ve okyanusları , bütün sâfiyâneti ile... Bir damla çiğ tanesi gezer, durmadan , özgürlük ve yaşamın kutsîyetiyle dolaşır , diriltir bütün damarları ruhu doğanın... Yeşilin bereketi ve dahi bilgelikle tüm yeryüzünü gezinirken yaşamın öz suyu; katettiği yollarda , özünü bulaştırır , her susuza... Mânevî bir huzûrun tanıklığında , yer-gök ve içindekiler , süzülürken i
@senkendinibul Kısım-II ... Tatlı bir serinlikte iner şimdi melekler... Güneş , kızıl şehâdetini paylaşırken... Işık , yenilmeden henüz tarûmâr akşâma... Gecenin sisi çökmeden , karanlığa payını, bu kez de vermeli , son dokunuşuyla ; şu kızıla ç almış deryâ denize, ebedî şu maviye , demini alan ve sonra uykusuna dalacak olanın ihtişâmı... Ne güzel şimdi bu yekpâre ân; bir lâhzâ-i taahhûr ile içilirken pervâsızca akıp gitmiş yıllar... Belki son defâ daha... Belki hiç göremeyecekmişsene ve dahi tekrarı olmayacak muhteşemliğe son bir nazâr eylemek... Kim bilir , ya sonu gelmişse şehâdetin payındaki tezâhür... Kim bilebilir , bir daha kaç eylüle yetecek bu dokunuşu kirpiklerin... Ey sonsuz mavi !.. Senle , kaç martı uçuverecek daha bu enginlikte... Ağustos böcekleri , kaç kere titretecek bu esrârlı ruhu, daha kaç eylülde... İşte yine aktı zâman ... Der ûnî bir serzeniş ile... İçe oturan bir sükût sara
@senkendinibul ... Bütün Cihan işitsin ki!.. Düşmanın yok bir zerresi... Dağlarında binbir çiçeği... Açtırır her bir nefesi... İZMİR' İM YERİN EBEDÎ CUMHURİYET' İN KALESİ... Dağı,denizi,GÜNEŞ'i Toprağı daima verimli... Boyozu, gevreği, çiğdemi... Âdildir, vicdânının sesi... İZMİR' İM YERİN EBEDÎ CUMHURİYET' İN KALESİ... Endâmında asaleti... Kordun' uyla sahilleri... Samîmîdir yürekleri... Daimdir âşkla sevgisi... İZMİR' İM YERİN EBEDÎ CUMHURİYET' İN KALESİ... Vatanın şânı şerefi... İnsanı illa medenî... Aydındır hep gönülleri... KUTLUdur ATA EMÂNETİ... İZMİR' İM YERİN EBEDÎ CUMHURİYET' İN KALESİ... ...ÖZ... "İZMİR' İN KURTULUŞU" NUN 97. YILI KUTLU OLSUN!.. YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA!!! ADIN YAZILDI MÜCEVHER TAŞA!!! ______GÜZEL İZMİR_____ SEN ÇOK YAŞA!!!
@senkendinibul ... İNSANLIĞIN KIYÂMI; ancak 'MUTLAK BİR ŞUÛR'da OL-MA durumu ve hareketi ile gerçekleşecektir... * Ve bunun için yoldaki işâretlerin neler olduğunu bir bir okumak gerek... her işaretse bizlere bir bir selam verir her bir vakit ... ... * O hâlde ; şâhit OLmuş OL-AN ve bilinçle , AN içinde doğru bir tanıklık içinde bulunanlardır gerçek imân sahipleri!.. * Şehâdet makâmına ermişler... 'YOL'da edep ile yürümüşler... RÂBBİNİ BİLMİŞ OL-ÂN lar dır KENDİNİ BİLENLER!.. * Kendine hürmette bulunan , ancak Yaradan ' ın yarattığı her şeye bir ve birlik içinde bakar ve hakîkî sevgi ve şefkâtte bulunur... Birlik ve bütünlük içinde olmanın yolu; 'Koşulsuz Sevgi' den geçer... Kâlbinde gerçek imân bulunan insanda da korkunun tesîri kalkmıştır... En büyük mücâdelenin , nefsin kendisiyle olduğu bu büyük savaş , adâlet duygusu içinde , doğru ve dürüst davranmakla ka