@senkendinibul

...

Minik sıyrıklardan 

sızan damlalar...


İnce, nârîn, çelimsiz 

 ve görünmezdirler...


Bir tek sâhici yerler

/kabûl eder

/soylu temâsları...


Yüzeyden kayar oysa

   sıradan tüm dokunuşlar...



Hayata dışından yağmaya 

/denk gelendirler...

Rahmetin ve

NÛRun değmedikleri...


 Umursamayacak olandırlar,

ne /yeşili, ne /maviyi, 

ne de /gerçeği...


Melhem olmayacaktırlar,

 hiçbir yaraya, hiçbir ara...


 Görmek istemeyecektirler,

 incelikli hiçbir şeyi, 

VAROLUŞTA...


YİNE DE...

Işık yayılır, nedensiz ille de...


Tarafsız, ûlvî bir anlayışın

/derin sezgisi gizlidir,

/asîl affedişlerde her kere...



Parlamayı sürdürendir

Yıldızlar, esirgenemez olanı...


Ve 
dokunulamazdırlar damlalar...


Hem yakınlığın /en dibinde,

hem uzaklığın /özleminde

bekleyedurandırlar...




Hem de /çâresizce 

bakakalınandırlar,

ulaşılmak için her birine...



ÖYLE Kİ

İNCELİĞİ  VE CESÂRETİ

İnsanlığın asâletini, 

kuyulardan çıkarandırlar...





hem boğulmaya,

hem yok olmaya

 terk edilendirler...



Şefkâti umursamayan ellerde, 

/güven ters yüz edilmişken,

 bedenlerini süzen Ay Işığıdır...



İzleyense, /hûşû ile

 nurlarıdır tepeden...



Okyanuslara varan 

damlaları sayamadılar...



Yenilmeyi göze alanları...



Boğulmaktan korkmayanları...


Ölmeye koşturaduranları...



Kör kuyularla yıldıramadılar...


Ne hem Güneş'ten gelenleri...


   Hem de Güneş' e gidenleri ...


Karanlıkta nefes alanları...


Ne hem uçsuz bucaksız boşlukta

ÂŞK ile ser-mest olup dürülenleri...


Hem de RABB' inin 

sesiyle hûşyâr olup dirilenleri...


Seyyâline gem vurmadan,

Acıyı bal ederek ilerleyenleri...



ÇÖLDEKİ KUM TÂNELERİNİ...

SEHERLERİN TATLI SERİNLİĞİNİ...

ESENLİĞİN HABERCİLERİNİ...

 DEMİN DEMLENENLERİNİ...

HER DÂİM YENİLENENLERİ...



HER VAKÎT 

YENİDEN DOĞAN

YENİDEN HATIRLAYANLAR...



YENİDEN  BİLİRLER...

YENİDEN BULURLAR...

YENİDEN SEVERLER...

BİRBİRLERİNİ...

...


...ÖZ...